Atatürk’ün Bilimsel Yöntemi

Atatürk’ün Bilimsel Yöntemi

     Tüm zamanların en iyi askeri ve siyasi dehalarından biri olarak anılan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün (1881-1938) başarıları ve zekâsı günümüze kadar eleştirilmiştir. Fakat başarılarını ne süper güçle ne de doğaüstü güçlerle elde etmiştir. Tamamen dehasını kullanarak elde etmiştir. Atatürk belirli yöntemlerle zekâsını kullanmış bir dâhidir.

Atatürk’ün üstün zekâsı biyolojik veya psikolojik değildir, tamamen Atatürk’ün kişiliğiyle ve yöntemleriyle ilgilidir.

Atatürk’ün yöntemi:

  • Sorununu iyi anlama ve açıklamak,
  • Çözüm için uygun çözümler üretmek,
  • Kendi çözümlerini de akılcı bir şekilde eleştirmek,
  • Yeni çözüm önerilerini de daha önce yaptığı gibi denetlemek Atatürk’ün hayatı boyunca bilimsel yöntemidir. 

Atatürk’ün çalıştığı şey yurdu düşmanlardan kurtarmak ve Türk ulusunu ileriye taşımaktı. Atatürk’ün kullandığı bilimsel yöntemi birkaç örnekle görelim:

Nutuk’un ilk sayfasında: “1919 Yılı Mayıs’ının On Dokuzuncu Günü Samsun’a Çıktım. Ülkenin Genel Durumu ve Görünüşü Şöyleydi: Osmanlı Ordusu her tarafta zedelenmiş, şartları ağır bir Ateşkes Anlaşması imzalanmış, Büyük Savaş’ın uzun yılları boyunca millet yorgun ve fakir bir durumda…”

İlk sayfanın devamında Samsun’a ayak bastığı zamanki gözlemlerini ve durumları anlatmakta. Devamında da yurdu kurtarmak için potansiyel gözlemlerini son derece bilimsel yönteme göre alt başlıklarıyla sıralamakta: “Yerli Azınlıklar Örgütleniyor, Bunlara Karşı Düşünülen Kurtuluş Çareleri, Milli Kurtuluşların Siyasi Amaç ve Hedefleri.”

Atatürk’ün Bilimsel Yöntemi
Atatürk’ün Bilimsel Yöntemi

Atatürk’ün gözlemlerini sunarken sistematik olduğunu görüyoruz. Azınlıkların ve ordunun durumunu gözden geçirip elindekileri değerlendiriyor. “Saltanat ve Hilafet makamında oturan Vahdettin soysuzlaşmış, şahsını ve bir de tahtını koruyabileceğini hayal ettiği alçakça tedbirler araştırmakta.” Kişisel çıkarlarını düşünenlerin ülkedeki konumlarını ve gizli amaçlarını vurguluyor.

Atatürk bilimsel yöntemini yaşamında ve cephede kullanmıştır. Atatürk’ün de bir bilim adamı olmasının sebebi bu bilimsel yaklaşım tutkusudur. Atatürk’ün nihai hedefi Türk ulusunun bilimsel yöntemini öğrenmesiydi. Bu yüzden, 30 Ağustos 1925’te ulusuna şu sözleri söylemişti:

     Efendiler ve Ey Millet,

     İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz.

     En doğru, en hakiki tarikat (yollar), tarikat-ı medeniyettir (uygarlık yollarıdır).

     Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir.

Tavsiye edilen yayınlar: Nutuk- Mustafa Kemal Atatürk, Dahi Diktatör- Ali Mehmet Celal Şengör.

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

*
*